BU YAZIYI DİKKATLİCE OKUYUN. KONU D VİTAMİNİ.

Bu yazı, aslında yayın planlarımda olmayan bir içeriğe sahip. Ancak, 2013 yilinda sağlığımla ilgili problemler yaşadım. İşte nedenleri ve sizler için de basit bir yollarla korunma yöntemleri.

D VİTAMİNİ VE BEN

Kendimi tanıttığım yazıda (tıklayarak gidebilirsiniz) sağlık nedenleriyle istifa ettiğimi belirtmiştim. En küçük stres artık baş dönmesi yapıyordu ve bu tüm hayatımı etkiler olmuştu. Zaman zaman, yürümekte bile zorlanıyordum. Derin nefesler almak, sakin bir müzik açmak gibi her zaman uygulayabileceğiniz basit yöntemler işe yaramıyordu. Bu konuda 3 ayrı doktor gördüm. İlk doktorum malesef pek iyi bir doktor değildi. Ancak, diğer iki doktorum benim gelecek hayatımda çok fazla etkiye sahip iki insan oldular. Teşhise göre temelde D vitamini eksikliğinden kaynaklı depresyon durumu, aşırı uykusuzluk, aşırı yorgunluk, stres ve buna bağlı sinir sistemi çökmesi yaşıyordum. Doktorlarım "Vücudunda D vitaminin bu kadar azsa, üzerine bu kadar az uyuyup, kendini bu kadar çok yorarsan stresin patlama yapar, bu çok normal" dediler. Sonuç olarak, büyük streslerimden acilen uzaklaşmamı öğütledirler. Buna ek olarak, genel tedavim ve takviye D vitamini tüpleri yanında; bol bol güneşe çıkma, tatile gidip güneşin altına serilme gibi güzel görevler verdiler.

Bu da yetmedi; bir de ameliyat geçirdim. Nedeni ise yine temelde D vitamini eksikliğinden çöken bağışıklık sistemim... Meğer, sinir sistemimle tahminen benzer zamanlarda bağışıklık sistemim de çökmüş. Detaylarına burada girmek istemiyorum. Ancak; iki ayrı problem nedeniyle geçirdiğim bir ameliyattı ve tecrübe ettiğim süreçler hiç hoş değil...

Tahmin ediyorum; siz de bana diyeceksiniz ki: "E, kardeşim; denizcisin madem, güneş mi görmüyorsun?" Malesef, istifa sürecim öncesinde çok uzun bir süre denize çıkamadım iş yoğunluğundan dolayı... Keşke, önceliklendirmelerimi doğru yapsaydım da çıksaydım...

"GÜNEŞ GİREN EVE HEKİM GİRMEZ"

Tabiat Ana'nın harikası; Güneş.

D vitamini öyle bir şey ki; besinler aracılığıyla alınabiliyor. Ancak;gıdalar size sadece Provitamin-D verebiliyor. Karaciğer, balık, peynir, tereyağı, mantar ve yumurta sarısı bu konuda zengin yiyecekler. Gıdalardan alınacak Provitamin-D ise güneşin "ultraviyole" ışınları tarafından D vitaminine çevirebiliyor.

Ayrıca, vücut D vitamini en fazla yaz aylarında üretebiliyor. Zira, güneşin havada kaldığı saatler daha fazla ve bize ulaşma açısı daha verimli. Yazın vücudun ürettiği D vitamininin büyük bir kısmı depolanıyor ve güneşe daha az maruz kaldığımız kış aylarında destek için kullanılıyor. Boşuna "güneş giren eve hekim girmez" dememişler.

NE KADAR GÜNEŞTE KALMALI? DİKKAT NOKTALARI NELER?

Osman Müftüoğlu'na göre yaz aylarında, günde 10-15 dakika güneş kremi sürmeden güneşlenmek bir yıllık D vitamini ihtiyacımızı karşılıyor. Buna ek olarak, doktorlar güneşlenme sürecinin gündüz saatlerinde yapılmamasını ve 15 dakikalık süreç sonrasında UV ışınlara karşı korunmak için krem kullanılması gerektiğini vurguluyor. Bilinçli beslenme, doğru yöntemlerle güneş ışığına maruz kalma ile bağışıklık sisteminizi yıl boyu güçlü tutabilir, depresyona karşı güzel bir kalkan oluşturabilir ve kanser-kalp krizi gibi ciddi rahatsızlaklardan uzak durabilirsiniz.

Aşağıda bir video paylaşıyorum. Bu videoda, D vitamininin alameti çok güzel anlatılıyor. Çok dikkatli seyredin. İçerik İngilizce. Eğer, yabancı diliniz yok ise, bana iletişim kutusundan ulaşabilirsiniz. Seve seve çevirisini yapar detayları sizinle e-posta aracılığıyla paylaşırım.



                   



Yukarıda başımdan geçenleri, yaşadığım süreçleri anlattığım satırlar çok önemli şeyler değiller. Sadece örnek teşkil ediyorlar. Sonuçta, ömürler geliyor ve geçiyor. Bu rahatsızlıklar da geçer elbet. Önemli olan, sizin bu önemli konu hakkında bilgiye haiz olmanız ve çok basit yöntemlerle kendinizi korumanız. Bakın; şimdi kapalı bir mekandaysanız, en yakın pencereye ya da varsa balkonunuza gidin. Pencereyi açıp dışarıya bakın. Nefes alın. Etrafımız da denizlerle çevrili... Çıkın dışarıya, denizlere açılın. Olmadı inin sahile ya da yeşil bir çayıra elinize kitabınızı alın, çayınızı yudumlayın. Biraz güneş görün; daha güçlü olun.


Bol güneşli ve denizli günler dilerim.


Sağlıkla,


Emre Başkan.

x